Boşanma süreci, özellikle İstanbul gibi büyük ve yoğun şehirlerde hukuki, duygusal ve ekonomik açıdan oldukça karmaşık bir hal alabilir. Bu aşamaya gelen pek çok danışanın en çok merak ettiği konulardan biri ise “evlilikte yıpranma payı” olarak bilinen talebin mümkün olup olmadığıdır.
Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) “yıpranma payı” adıyla otomatik bir hak bulunmamaktadır. Ancak bu “yıpranma” hissinin hukuki bir karşılığı vardır: Manevi Tazminat. Bu makale, bir Boşanma Avukatı İstanbul desteğiyle bu hakkınızı nasıl arayabileceğinizi açıklayacaktır.
Evlilikte Yıpranma Payı”nın Hukuki Karşılığı: Manevi Tazminat (TMK 174/2)
Halk arasında “yıpranma payı” olarak dile getirilen talep, aslında Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesinin 2. fıkrasında yer alan manevi tazminat hakkıdır. Kanunda açıkça, “Boşanmaya yol açan olaylar nedeniyle kişilik hakları zedelenen tarafın, kusurlu eşten manevi tazminat talep edebileceği” ifade edilmektedir.
Manevi tazminatın temel amacı, boşanma sürecinde yaşanan olumsuzlukların yarattığı psikolojik yıpranmayı hafifletmek, kişinin yaşadığı üzüntü, kırgınlık ve onur zedelenmesini bir nebze olsun gidermektir. Bu tazminat bir kazanç kapısı değildir; hâkim miktarı belirlerken tarafların ekonomik koşullarını ve kusur durumlarını göz önünde bulundurur.
Manevi Tazminat Almanın Şartları Nelerdir?
Bir Boşanma Avukatı İstanbul aracılığıyla manevi tazminat alabilmek için iki temel şartın birlikte gerçekleşmesi zorunludur:
-
Kusur Durumu: Manevi tazminat talep eden eşin, boşanmaya yol açan olaylarda “kusursuz” ya da karşı tarafa kıyasla “daha az kusurlu” olması şarttır. Diğer eşin ise mutlaka kusurlu kabul edilmesi gerekir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, taraflar boşanmada “eşit kusurlu” görülürse hem manevi hem de maddi tazminat talepleri reddedilir.
Kişilik Haklarına Saldırı: Her kusurlu davranış manevi tazminat hakkı doğurmaz. Örneğin yalnızca ilgisizlik tek başına yeterli değildir. Kanuna göre talepte bulunulabilmesi için karşı tarafın kusurlu davranışının, davacının “kişilik haklarına” yani onur, şeref, haysiyet veya beden bütünlüğüne yönelik bir saldırı niteliği taşıması gerekmektedir.
Yargıtay Kararlarına Göre Kişilik Hakkı İhlali Sayılan Başlıca Durumlar
Bir Boşanma Avukatı İstanbul davasını temellendirirken Yargıtay’ın hangi eylemleri kişilik hakkı ihlali saydığına odaklanır. Başlıca örnekler şunlardır:
- Fiziksel Şiddet: Eşe şiddet uygulamak, darp etmek.
- Ağır Hakaret ve Aşağılama: Eşe “şerefsiz”, “kültürsüz”, “hayvan”, “ahlaksız” gibi onur kırıcı sözler söylemek.
- Aldatma (Zina) ve Sadakatsizlik: Zina veya “güven sarsıcı davranışlarda” (örneğin başkasını sevdiğini söylemek) bulunmak.
- Ağır İhmal: Eşin hastalığıyla veya ameliyatıyla ilgilenmemek.
- Cinsel Şiddet: Eşi doğal olmayan cinsel ilişkiye zorlamak.
650+ KİŞİ ARASINA SENDE KATIL
Yeni yazılarımız yayınlanır yayınlanmaz e-posta kutunuza gelmesini istiyorsanız ve e-posta abonelerimize göndereceğimiz fırsatlar için abone olabilirsiniz.
Abone olduğunuz için teşekkür ederiz
Bir hata oluştu
